Bugün sizlere güzel çocuklar için açılmış güzel bir tekerleme sitesinden bahsetmek istiyorum. Domain adı yani site ismi : www.tekerlemeler.gen.tr . Bu site genelde hergün güncellenen en güzel tekerlemelerin bulunduğu bir web sitesi.Hergün güncellenmese bile 3 günde bir 5 ile 10 arasında tekerleme eklenmektedir.Kısaca bizde tekerlemenin ne olduğunu anlatalım da çocukların aklı kalmasın.Zaten büyük ihtimalle google arama motoruna tekerlemeler ya da tekerleme yazarak giren bir çocuk tekerlemenin ne olduğunu az çok biliyordur.
Tekerleme Nedir
Tekerleme kısaca Sözlüklerde”Ağızda yuvarlanan söz, saçma sapan sözler , eşsesli kelimelerle kurulu konuşma” anlamlarına gelmektedir. Tekerlemeler ölçülü ve kafiyeli sözlerdir.Birbirinden güzel tekerlemelerin olması çocukların tekerlemeyi sevmesine sebep olmaktadır.Yazımızın sonunda da karışık tekerlemeler , kısa tekerlemeler ve uzun tekerlemeler paylaşacağız ki tekerleme okumayan çocuklar neler kaçırdığının farkına varsınlar 🙂 Şimdi yavaş yavaş başlayalım.Bir sonraki başlığımızda En güzel tekerlemeleri paylaşacağız.
En Güzel Tekerleme Örnekleri
Bu tekerlemeler www.tekerlemeler.gen.tr sitesinden alıntı olarak paylaşılmaktadır.Şu anda sitede 20 üzerinde tekerleme vardır ve hergünde güncellenmektedir.Güncelleme aldıkça çocuklar bu siteyi daha da çok sevecektir.Biz site kurucuları olarak buna eminiz.Daha önceki tekerleme sitesi projelerimizde de çocuklara kendimizi sevdirmeyi başardık.Umarız bundan sonrada bizi daha çok sevecekler.Şimdi lafı hiç uzatmadan tekerleme örneklerine geçelim.
Kısa Tekerlemeler
Bir iki üç tekerlemesi
bir iki üç
söylemesi çok güç
sana verdim bir elma
adını koydum fatma
cık cık cık
fatmacık
sana dedim
sen çık
Çocuktum ufacıktım tekerlemesi
Çocuktum ufacıktım
Bir susayıp, bir acıktım
Dedim: Dede bana masal anlat
Dedem dedi: Sen anlat
Ben anlattım, dedem güldü
Bilmem dedem neden güldü ?
Tek Tek tekerlemesi
Tek tek tekerleme
Üstü kaymak şekerleme
Dereye düştüm çok soğuk
Söyle bana çar çabuk.
Şimdi de son olarak uzun bir tekerleme paylaşalım.
Uzun tekerlemeler
-
- A be kuru dayı, ne kuru sarı darı bu darı, a be kuru dayı.
- Aç at yol almaz, aç it av almaz.
- Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini.
- Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.
- Babasının benekli bıldırcını, bitişik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.
- Başın başı, başın da başı var.
- Bir berber bir berbere bre berber gel beri beraber bir berber dükkânı açalım demiş.
- Bizde bize biz derler, sizde bize ne derler?
- Bu yoğurdu sarmısaklasakta mı saklasak, sarmısaklamasakta mı saklasak.
- Bu yoğurdu mayalamalı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı.
- Büyülü büyük buhurdanlığı, bön bön bakarak buğulu bardağa boşaltmayın.
- Canbaz Cevat’la cılız cimri Coşkun cumbada cömertliğe cüret ettiler.
- Çarık çorap dolak, ben sana çarık çorap dolak mı dedim?
- Çımacının çıplak çırağı çıkrıktaki çıkınını bir çırpıda çınara çıkardı.
- Çul ardından çomak çeken çok olur.
- Davulcu dede dışarlıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.
- Dırdır dırlanan delikız, daldan dala takılarak dün de dırdırlandı.
- Dövme düşmanın kapısını parmakla, döverler kapını tokmakla.
- Elalem bir aladana aldı aladanalandı da, biz bir aladana alıp aladanalanamadık.
- Fettan fırsat fevt etmez. Falcı falcıya fent etmez.
- Gece penceredeki tekir kedi, kendi tenceresindeki eti yedi.
- Gırgırcı Galip’in gıdası, galiba gravyerle gaskonya şarabıymış.
- Gûya Hûlya rûyasında Lûtfi’ye numaralı lûgati lûtfetmiş.
- Gül dibi bülbül dili gibi. Gül dibi bülbül dili.
- Her kadın hanesinin hem hanımı, hem halayığıdır.
- Iğdır’ın ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları ıklım tıklım ılgın kaplıdır.
- İbişle Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
- İş ister işten kaçar.
- Kani’nin kafası Kabil’I kabil değil kabul etmez.
- Kaynayan kazan kapak tutmaz.
- Karayağız kahraman, kirli kalpakla kelepçeyi karşı kanepeye koydu.
- Kırk kırık küp, kırkının da kulpu kırık kara küp.
- Lâla lâtif, lâleli lâmbasıyla lâcivert lâke lavabosunu, nâdîde nâzik Şefkate verdi.
- Leyleğin ömrü lâklâkla geçer.
- Nankör nalbant nalları nallamalı mı nallamamalı mı?
- Ne sal iledir, ne mal iledir; beyim ululuk kemâl iledir.
- Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı.
- Paşanın papağanı paparasını pepeme Peyker’in peştemalına püskürttü.
- Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse, pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
- Salak çocuk, çık şu sudan.
- Saza sazla, söze sözle mukabele etmek gerek.
- Sen seni bil, sen seni, eğer bilmez isen sen seni, patlatırlar enseni.
- Şiş şişeyi şişlemiş, şişe keşişe kiş demiş.
- Şom ağızlı şoför, şosede şoförlük yapıyor.
- Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi. Ortadaki boş su şişesi.
- Şu soğukta, şu şosenin şurasında, şu su sakasına, su şakası yapılır mı hiç?
- Üç tunç tas kayısı hoşafı.
- Zaman saman satar, saman zaman satar.
- Zır deli, zırzır deli, hınzır deli.
- Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamam derse takatukacıdan takatukaları takatukalatmadan al da gel.
- Babaeski’li babacan Bahri, Beberuhi Bedri ile, bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bigalı Bâhir’in Bigadiç’teki bonbon bonmarşesine varmışlar.
- Baldıran dalları ballandırılmalı mı, ballandırılmamalı mı? Sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırılmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalı mı?
- Cihangir cihetindeki cibilliyetsiz cimri ciğerci, cici cins civcivleri, cibinlikçinin çıta sepetine koydu.
- Çapaçul çarkçıbaşı çaylak Çetin, Çatalcalı çakmakçı Sacit’e: “Behey çaçabalığı, çerçi, çakaloz, çepiç, çayırhorozu, çöpçatan, çurçur, çirişotu” demiş.
- Çatalağzında çatalsız çatalcalı çatalcının çarpık çurpuk çan çiçeğini, çalçene çarıklıya çarptırmasına ne dersin?
- Değirmene girdi köpek. Değirmenci çaldı kötek.
- Hem kepek yedi köpek. Hem kötek yedi köpek.
- Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse; dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.
- Düşkün düşündeş düşünselde düşçü düşünsellikle düşünceleme düşşelliğini düşününden düşürürse, düşüncesizlikle düşündürücü bir düşsellik kazanır.
- Eğer Eleşkirt’li eleştirmen Eşref’le Edremit’li Bedri’yi, Ege’nin en iyi eğercisi biliyorlarsa, ben de Ermenek’li Erdem, Ergene’nin en iyi elektiricisidir derim.
- Farfaracı Fikriye ile favorili faso fiso Fahri, Fatsa’lı Fatma’yı görünce, fesleğenci feylesof Feyyaz’ı, fındıkçı Ferhunde’yi anımsayarak feveran ettiler.
- Fermanlı fabrikatör farmason Fuat; filden, fiilden, fısıltıdan, fosilden, flütten, filitten, fötrden fellik fellik kaçar.
- Getirince el getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce el götürür, yel götürür, sel götürür.
- Güneyli girgin gammaz Galip, Gavurdağı’nda güpegündüz galeyana gelmiş de, Gaziantep’li gazinocuyu Gölköy’lü gitaristle birlikte, Gümüşhane’ye göndermiş.
- Issız Sivrihisar’ın sarsıntısız şosesi üstünde, zırıltısız sızıltısız bir yaz köşesi seçip; sazsız, cazsız, içkisiz ve işsiz bir kış sürmek isteyişimizin sırrını söyleyemem.
- İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için, İstinyeli istifçi İbiş’in istif istiridyeleri mi, yoksa, İskilip’li İspinoz işportacı İshak’ın işliğindeki ibrişimler mi daha iyi, bilemiyorum.
- Lehistanlı lafebesi lostromo, Lüleburgazlı Leylâ ile Lalelili Lütfiye’ye leblebi ile likör ikram etmiş.
- Lôbutları lôş lôcasında notalıyan normal lôrd lôsyoncusunun lôkantasında nohutları lôkumlarla karıştırdı.
- Lüpçüler, lûtfen lüzumlu lüzumsuz lâkırdıları bırakın da lüferlerinizi yiyip lülelerinizi tüttürün.
- Marmara’daki Marmarisli mermerciler, mermerciliği meslek edinmişler ama, Mamak’taki mamacılar manyetizmacılıkla marmelatçılığı meslek edinememişler.
- Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısın, kapı gıcırdatıcılardan mısın? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanım, ne kapı gıcırdatıcılardanım.
- Pınarbaşı’nın pinpirik pompacısı Pötürgeli pazvantoğlu pusatçı, paskalyadan palaskasız pisbıyık paskal Pasin, Pülümürlülere pülverizatörün Türkçesini satmış.
- Pohpohçu pinti profesör, pofur pofur pofurdayarak, tunç çanak içinde hınçla punç içti.
- Posbıyıklı pisboğaz pedagog Pınarbaşı’nda beş peşkirle peş peşe peşin peşkeş çekti.
- Pepeme popçu pişekâr, Posof’un pisi pisi otundan yapılma piştov benzeri piposunu tüttüre tüttüre, perşembe pazarına doğru paytak paytak yürüyüp gitti.
- Sen seni bil, sen seni, bil sen seni, bil sen seni.
- Sen seni bilmezsen eğer patlatırlar enseni.
- Şu karşıda bir dal. Dal sarkar kartal kalkar, kartal kalkar dal sarkar, dal kalkar kantar tartar.
- Ulukışlalı kel Lütfullah, Lâlapaşalı lambacı güzeli Halide’nin halasına giderken, Uluborlulu ulu lüleci Lâle ile, Zileli zalim zevzek zilli Züleyha’ya rastlamış.
- Abana’dan Adana’ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak Ahmet’in avadanlıklarını apartanlardan Acar Abdullah ile aptal Abdi akşam bize geldi
- Cemil, Cemal ve Cemile, cumaları cilacı cüce Canip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde, cümbür cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler, sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler.
- Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar?
- Kârı için Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
- Dayı Vedat’ı caddede durdurdum da dedim ki: “Şu dârı dünyada, delilerle dertli dedeler içinde didindin durdun da, kendi derdini döküp, dereden tepeden dört çift lâkırdı edecek bir hemderdi neden bulamadın?
- Issız Sivrihisar’ın sarsıntısız şosesi üstünde, zırıltısız sızıltısız bir yaz köşesi seçip; sazsız, cazsız, içkisiz ve işsiz bir kış sürmek isteyişimizin sırrını söyleyemem.
- İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için, İstinyeli istifçi İbiş’in istif istiridyeleri mi, yoksa, İskilip’li İspinoz işportacı İshak’ın işliğindeki ibrişimler mi daha iyi, bilemiyorum.
- Karaburun’lu kabadayı Kadir, kafakağıdını, Kadirli’li kadirbilmez kapkaççı Kasım’la, Kahire’deki Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kafuru satan Kuzguncuk’lu kozmonot Kazım’a kaptırmış.
- Nobran Nadir’in Nallıhan’da naneruhu, nalın, narenciye ve nergis alıp sattığı; namlı Nesrin’e de, nazım, nesir, nesep, nesiç, nemelâzımcılık, nezaket, nüans, nikelaj, nümayiş, nohut, nöbetşekeri ve noel üzerine nutuk attığı söyleniyor.
- Okmeydanı’ndan Oğuzeli’ne otostop yap; Oltu’da volta at; Orhangazi’de Orhanelili Orhan’a orostopolluk öğret; sonra da Osmancık’lı Osman’a otoydu, totoydu, motoydu, konuş dur.
- Özbeöz’ün özbeöz Ödemiş’li öngörülü öğretmeni Özgür ile Özgül, özellikle özerk ön öğretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye değer kişiler ki, hani tüm öğretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardır diyebilirim.
- Özellikle özerklik üzerine Özdemir’e özgü, özgün ve özgül özellikleri izleyen özbekli Özkan’la Özakman, İzgan, Uzken, Özülken, Ozanlara uzanarak ezeli üzüntülerini azalttılar, sonra da azatlık kuşları azat ederek yan gelip yattılar.
- Pülverizatör prospektüsünü papazbalığı biblosunun berisindeki papatya buketinin başucuna bıraktıktan sonra, palas pandıras Pülümür’le Pötürge’den getirdiği pörsük pötikare pöstekiyi Paluluların Perşembe pazarında pazarladı.
- Ramazanda Rizeli Remzi, rüküş Rümeysa’ya rastlamış da: “römorkör, riziko, rokoko, Ruhülkudüs, rehabilitasyon, rüzgârgülü, rızk, rot, rint, ray, ring, radyoaktivite ve Rab nedir?” diye sormuş.
- Safranbolulu Safinazla Salihlili Salih, Soğukoluk’ta soğuklamışlar, sinüzit olmuşlar, sonra sımsıkı sarınarak söylene söylene Seyitgazi’ye varıp sarmısaklı su teresini susarmısağıyla karıştırarak suyunu süzmüşler.
- Sazende Şazi ile zifos Zihni, zaman zaman sizin sokağın sağ köşesinde sinsi sinsi fiskoslaşarak, zibidi Suzi’ye sonsuz ve sorumsuz bir hayasızlıkla ikide bir sizi şikâyet ederler.
- Sedat Tınaz’ın bütün tasası, suratsız teyzesine rastlamadan önce, set üstünde sırtını zerzevat sepetinin pis tepesine sürten sıska tazısını toz duman ortasında tutmasıydı.
- Soson’un susuz sazlıklarında, sadece soğanla sarmısak yetişebileceğini söyleyen Samsun’lu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.
- Şavşat’lı Şabanla, Şarkışlalı şipşakçı Şekip ve Şıpsevdi Şehime; Şişhane’den, şeytankuşu mu, şömine maşası mı, masa şemsiyesi mi, şoson mu, şezlong mu ne, bir şeyler almaya gitmişler.
- Tarihli ve talihli tentürdiyotçu tetik Tahir’le, tahterevallici tekinsiz Tevfik’in, Talimhane’de ters türs konuşarak, ter ter tepinip tir tir titremeleri, Turhallı tombul Turgut’u, Tosbağa sokaktaki tömbekiciye doğru tıpış tıpış yürüttü.
- Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli, velînimeti vatman Vahit’e vilâyette veda edip Vefa’ya doğru velespitle, vaveylâsız volta vururlarken, voleybolcu Volkan, virtüoz Vicdanî ve Viranşehirli vatansever viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.
- Zongludak’lı Zaloğlu Zöhre’nin kızı Zühal, zibidi Zeki’yi ziyafette zilzurna görünce zıvanadan çıkmış: “ Beri bak zibidi Zeki!” demiş, “sen zevç değil, zalim, zevzek, zikzaklı, züğürt, zahiren zahîreci, züppe zırtapozun ve de zerzevatın tekisin!”
- Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi. Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.
- Lalelili belâlı Lâle ile tabelacı lüleci Leyla’ya, lâlapaşagilin latifeci Latife’si: “Lûtfen lafebeliğini, lâubaliliği, lâlalığı, halalığı, laklakçılığı, lâfçılığı bırakın da, lizollenmiş loş lokantanın locasında lop lop loğusa latilokumu yemeye, lıkır lıkır leylaklı likör içmeye gelin!” demiş.
- Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek
Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek
Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe
Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz demiş. - Ürdünlü ünlü üfürükçü Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ülküdeşlerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzüm, üzengitaşı ve üzünç götürürken, üveyikten ürüyerek, üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ülkücülerin ürküntü üreten ünlü ünlemleriyle ürküverdi.